peşinen not: uyuyup uyanıp hemen akabinde sunuma gideceğim. bu duyuruyu geç bir saatte görürseniz görsel aramanıza sebep olup da vaktinizi çalmış olmayayım hiç, cevabınızı uyuduktan sonra görme şansım olmayacak.

arkadaşlar merhaba.

bu saat oldu, yarın için bir sunum hazırlıyorum, iki adet görsel lazım ama istediğim gibi bir şey bulamadım. belki kafası daha dinç olanlarınız vardır umuduyla soruyorum.

birkaç konu var, diğerleri için uygun görseller hazır ama görselsiz iki konu kaldı. bu iki konu özetle şu şekilde:

1- iki ayrı sürece vurgu yapılıyor. kurum yeni bir sisteme (SAP) geçti. bu sistem öncesi dağıtık, parçalı, düzgün işlemeyen bir hal vardı, şimdi bu yeni sistemle birlikte bir düzen geldi, hem iş süreçlerinin iyileşmesi hem de birbirine entegre çalışabilme şansı kazanıldı. bu kazanımı vurgulayan bir görsele ihtiyacım var. bu konu ile ilgili hayalimde bir görsel canlanıyor aslında ama uygun bir şey bulamadım. canlanan şey şu, SAP geçişi öncesi her şeyiniz dağınıktı (bir poşetin içinden farklı renk boncuklar masaya dökülmüş, saçılmış), şimdi daha derli toplu çalışabileceksiniz (bu masaya saçılan boncukları birisi gelmiş renk renk ayırmış, istiflemiş). bu tip bir anlam veren herhangi bir görsel de olabilir tabii ki, ben zihnimde ilk canlanan şeyi söyledim.

2- bu kurumla bir zamandır çalışıyoruz. farklı departmanlarına, çok da düzgün olmayan çalışma şekillerine aşinayız. bunu anlatan bir paragraf var. bu yeni sisteme geçiş sonrası da hizmet vermeye devam etmek istiyoruz. bu görsel ile vermek istediğim algı şu, "sizin ciğerinizi en iyi biz biliyoruz, şimdi SAP'ye geçtiniz ve panik halindeki tüm departmanlarınızı bu karmaşanın içinde biz sizi rahatlatırız".

yardımcı olacak arkadaşlara (bu saatte çıkarsa) şimdiden çok teşekkürler.

merhabalar.

yahu, ünlü bir entry aslında, ama kaydetmemişim, bulamıyorum da. bir arkadaşın tamamen hayalgücüne dayandırarak yazdığı alternatif bir stalking hikayesi vardı. uzun sayılabilecek bir entry idi. "noolcak sanki yea" diyerek sosyal medyaya bıraktığımız bilgi kırıntılarını birleştirince nasıl korkunç sonuçlar çıkabileceğini anlatan harikulade bi entry idi.

bi buldursanız negzel olur. teşekkürler şimdiden.

yahu, cemaatin el altından tapeleri sızdırdığı dönemde, "malum kişi"nin, eaaam, nasıl desem, bir gazeteci televizyoncu hanımefendi ile çekilmiş "bazı" görüntülerinin yayınlanacağı dedikodusu dolanıyordu. buna da bi isim takılmıştı, sürekli tarihler verip ertelendi, en son da "biz, öyle bi şey yayınlayacağız demedik ki hiç" dendi, ki doğruydu da, bizzatihi ağızlarından çıkmamıştı. bu durumu kimisi mutabakat sağladılar diye yorumladı, bazıları abdullah gül araya girdi rica etti dedi falan.

neyse, bu kadar detayı sayıp da esas hatırlayamadığım şey şu; bi isim takılmıştı ya bu duruma, neydi o? turp muydu? çilek miydi? "büyük turp şu tarihte" falan gibi miydi neydi hatırlayamıyorum.

teşekkürler.

A happy family is but an earlier heaven.

bernard shaw'ın sözü bu, tam bi çeviremedim ben beceriksizim herhalde. sizin yorumlarınız ne olurdu?

merhabalar.

3000 lira maaş alan bi personelin, sigortası, şirkete giriş için varsa bi masrafı ya da başka masrafları hepsinin totali ve devamında sigorta ile birlikte şirkete ortalama aylık maliyeti ne kadar olur? kesin bi rakama ihtiyacım yok, üç aşağı beş yukarı ne olur bilgisi de yeter. kaba taslak bir maliyet hesabı çıkartmam gerekiyor da.

teşekkürler.

merhabalar.

biraz uzunca bi soru olabilir, sonuna kadar okuyup yanıtlayacak bi arkadaş çıkarsa çok memnun olurum.

android uygulama geliştirme camiasına çok aşina değilim, fakat bu aralar merak saldım. telefon olarak da nexus 5 kullanıyorum, live debug da yapabilirim. dedim biraz öğreneyim.

ide seçimimle ilgili kaba taslak bilgi vereyim. eclipse'i uzun yıllar önce kullanmıştım, tabii çok eski bi versiyonudur mutlaka ama pek beğenmemiştim. şimdi android studio'yu çıkartmış google. dedim eclipse ile uğraşmayayım, android studio beta olsa da iyiye benziyor. jdk, android sdk, android studio falan hepsini kurdum. burada sorun yok.

github mevzusunda da, ben bugüne kadar source control için hep microsoft çözümleri içerisindeydim (vss, tfs). github'ı kullanmadım yani, bilmiyorum. şimdi diyorum ki, github'ta tutorial bağlamında bir sürü sample uygulama konmuştur. onlardan "hello world" seviyesinde değil de, ne bileyim bi iki yerden data çekip bunu listeleyen falan gibi 101 olmasa da çok hafif daha ileri bi kaç tanesini android studio'ya bağlayayım, getirsin inceleyeyim, değişiklik deneyip emülatörde falan değil direkt telefonda debug edeyim, deneyeyim. android studio'nun ayarlarında "Version Control" altında "GitHub" seçeneği var. üyeliğimle login oldum.

şimdi soruya geliyorum. bana bi önceki paragrafta bahsettiğim özelliklere sahip bikaç uygulama önerebilir misiniz ve o uygulamaları direkt android studio'ya nasıl bağlayabileceğimi söyleyebilir misiniz? sadece kaynak kodu alıp "open project" yapmaktan bahsetmiyorum, neticede github'da duruyor, bağlı durumda olsun ki millet geliştirir falan onları da çekebileyim.

nasıl yaparız bunları?

not: dediğim gibi uzun oldu, yardımsever bi arkadaş çıkıp da beni bilgiyle donatırsa son derece müteşekkir olurum.

bi arkadaşa notebook bakıyoruz da. bu cihazı iyi buldum.

www.istanbulbilisim.com.tr

işlemci puanı bu fiyat ölçütündeki diğer cihazlardan iyi. paylaşımsız bi ekran kartı var, ama pek oyun oynanmayacak zaten. ve hybrid hdd var, 8 gb'lık kısmı ssd (bu sitede yazmıyor, aynı model için baktığım başka bi sitede bu ifade var).

gözden kaçırdığım bi şey var mı, "sırf şu sebepten ötürü bile alınmaz" diyeceğiniz bişi var mı? aksi halde şu cihazı alacaktık çünkü:

www.istanbulbilisim.com.tr

teşekkürler şimdiden.

edit:

pardon ikincinin linkini yanlış paste'lemişim. linki düzelttim.

merhaba dostlar.

bilgisayarımı upgrade edeceğim, ekran kartı da alayım bari dedim. cihazdan bikaç beklentim var, bunları göz önünde bulundurarak önerebilirseniz çok iyi olur.

- 3 monitör kullanmak istiyorum. kart üzerinde 3 adet input olsa da, aynı anda 3 monitörü taktığımda çalışmıyor mevcut ekran kartımda. 2 tanesini açıyor, en son bağlanmış olanı kapatıyor. araştırmıştım zamanında, ekran kartının desteklemesi lazım yazmışlar. şimdi bi monitör boşta yatıyor, artık yatmasın madem alıyoruz yeni kart.

- tutup da en yeni oyunları super-duper-ultra-mega high seviyesinde oynayacağım diye bi tutkum yok. zaten konsolüm var. ama ne bileyim; oynadığım ve oynamayı planladığım bazı oyunlar var onlarda sorun yaşamayayım. elder scrolls online mesela, oynamadım henüz ama high yapabileyim. battlefield 4 oynayabileyim. işte ne bileyim, watch dogs'u oynayabileyim. dediğim gibi en en en yüksek seviyede olmasına gerek yok ama vsync dahil her şeyi kısmak zorunda kalmayayım yani.

- bi dönemin popüler geyiği "işlemci amd ise ati radeon alacaksın abi, intel ise geforce" halen geçerliyse, işlemcim i7 2600k. ama esasen işlemcide amdsporluyum, ekran kartında da radeon'a hayır demem. dediğim gibi uyum noktasında bi fark yaratırsa diye paylaştım bu bilgiyi.

ayırdığım bütçe 150-200 aralığı. bikaç tane buldum, benchmark puanlarına da baktım.

mesela şu var:
www.exa.com.tr

puanı da şurada:
www.videocardbenchmark.net

listeye aşağıdaki linkten bakabilirsiniz zira muhtemelen bu firmadan alacağım ürünü, ha ama çok iyi bi ürün buluruz ama burada yoktur, ille de almak lazım gelir, o zaman tamam:
www.exa.com.tr

şimdiden teşekkürler herkese.

Sevgili dostlar.

Nerdeyse aralık geldi, yıl bitiyor. Evdeki sinek sivrisinekler hala mevsimlerden yaz, aylardan da temmuz falan zannediyor. Çeşitli yollar denedim yok edemedim.

- Geleneksel yol olarak sinek ilacı denedim bana mısın demediler.

- Evin her odasına rahatlıkla görülecek/okunabilecek şekilde kağıt takvim yerleştirdim. Mevcut tarihi gösteren o kırmızı dikdörtgeni önce mevcut güne, sonra belki daha iyi ikna olurlar diye aralık ayına çektim. Gözlemlerime göre okuma bilmiyorlar. Eğitim sistemleri bizimki gibi galiba.

- Bikaç tanesini öldürdükten sonra cenazelerini gömmedim, belki ibret-i alem olur, "hepinizin sonu böyle olacak" algısını yerleştiririm dedim, sallamadılar.

"Temmuz ayında elbette gelebilirsiniz abi başımızın üstünde yeriniz var" anlamında bi sözleşme imzalamak dışında seçeneğim kalmadı. Var mı sizin aklınıza gelen?

Edit/Dipnot:

Direkt olarak benim ev ile alakalı değil. Kadıköy'de bi dere var, belki bileniniz de vardır, gerçek ismiyle "Kurbağalıdere", halk arasında bilinen adıyla "boklu dere". Belediye o derenin kokusundan kurtulmamız için islah çalışmaları yapıyor. Derede de ne kadar sinek varsa etraftaki evlere doluştular işte.

Diğer komşular hangi yöntemlerle bu kutlu savaşı devam ettiriyorlar bilmiyorum ama, benim şu ana kadar bildiklerim ve denediklerim bunlar.